bu mektup sana uzun zamanlardan sonra ancak
içimde büyütebildiğim,eğitebildiğim ve nihayetinde mezun edebildiğim o ufak kız
çocuğunun içinde birikmiş özlem duygusunun dillendirilmeye az da olsa cesaret
bulunmuş kelimeleri.
kimbilir
belki de gönül koymuşsundur bana?belki uzaktan göz ucuyla da olsa bir selam
beklemişsindir aynı sırada oturup aynı tahtada ders almanın hatırına...yeni
büyüdüm arkadaşım.inan ki yeni hatırladım geçmişimden tanıdıklarımın
olduğunu.kendimi bulmanın telaşına düştüm;aç gözlülük işte...hani değdi desem
yalan olur ben kendimden daha güzel şeyler ummuştum aslında işe yarar birşeyler
çıkar sanmıştım kısmet değilmiş.ben;bende farklı bir bene rastlayamadım.içimde
gizlediğim bir başka ben daha yokmuş.iyi bir şey mi bilmiyorum.
herneyse
sana unutulmadın demek için yazıyorum.yeni yeni hatırlıyorum geçmişimi ve bir
daha unutma ihtimali vermemek için kaydediyorum bir yerlere.sen de varsın o
kayıtların içinde bil diye yazıyorum.sana yazarım artık eğer sen de
istersen.gözümün açılması ile gördüklerimi,dilimin çözülmesi ile dilime düşmüş
anlamlı alamsız sözcüklerimi yazarım sana.
ilgilenir
misin bilmem ama ben büyüyorum galiba.henüz hayat içinde anlamlı adımlar atmaya
başlayamamış olsam da...sen de bana senden bahset olmaz mı?ikimizin de gördüğü
ortak şeylerin senin gözündeki suretlerini,senin lugatındaki eşlerini anlat
bana.bana seni gözünde yaşamayı anlat biraz belki attığım adımların
sağlamlığında yararı olur.
bu
mektup sana içimde çağlayan bir yağmur fırtınasının hasar görmemiş taraflarında
bir köşeye sıkışıp gördüğüm o hazin manzarayı anlatabileceğim bir zamandan
hatıra...o çamurlu suyun dibine çökenler,üzerinde yüzenler.....neden her
şey büyürken herşeyi büyütmeyi başarabilmişken içimizde bir yerlerde gizlenmiş
bir çocuğu büyütemeyiz?karşılaştığımz her zorlukta çook derinlerde bir yerlerde
anne diye kulak yırtan bir haykırış peyda olur?.dudak büzeriz içten içe.o güçlü
o büyük halimiz ,o kendi işimizi kendimiz görürüz diyen ukala tavrımız ,dik
başlılığımız,hükümdarlığımız ortadan kalkar.bir sıcaklığın içinde
büzüşmek,sıkışmak,orada kaybolmak isteriz.saçlarımızı okşayan bir el
isteriz.bize bizi ballandıra ballandıra anlatacak bir dil isteriz.her
yaptığımızı hoş gören bir çift göz isteriz utana sıkıla anlattığımız şeyleri
tatlı bir tebessüm ile dinleyebilecek bir sır küpü isteriz.kaçırdığımız
şanslara teselli verecek bir dost isteriz.
keyifli
güneşli sabahlarıma şirin günaydınlarımı da yazarım. bu keder taraflarımı
nakşettiğim mektubun son satırlarına yakışmayacağından onu da başka bir
mektupta yazıcam sana...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder