nisan
çiçeklerinin misafirperver ruhundan ötürü tanıdım seni yeşil ile mavinin en
güzel tonuydu o gün yağmur yağmıştı gök kuşağı vardı sen bir pencerenin köşesine
ilişmiş yağmuru seyrediyordun,bense seni...kırlaşmıştı saçların gözlerin ve
dudakların yorgunlardı gülümserken ellerin takatsiz rengin soluk ama
huzurluydun.son kez bakıyor gibiydin her şeye.zihnin adeta kaydediyordu kare
kare satır satır her şeyi...
yanına
yanaşmak istedim bir kaç atım atabildim sadece.dahası gelmedi.bir tek gözlerini
gördüm kapanan gözlerini .sonra boynunu büktün öksüz kalmış bir çocuk gibi.gülümsüyordun.buruk
bir gülümseme ile başlamıştı matemin nisan çiçekleri utandı o
manzarada,kapanıverdi.gök griye toprak siya büründü.gök kuşağı göz açıp kapayana
dek gözden kayboldu
gidişinin ilk matemiydi bu en
tazesiydi...sabır diledi yer gök,dağ taş...bu uzun matem ile başa çıkabilmek
için .toprak ağladı gömüldüğünde üzerine koşuşturdu nisan çiçekleri toprağa ilk
suyunu gök verdi kimsecikler yoktu yanında tabutunu beyaz güvercinler yaptı
kırlangıçlar bağladı çeneni ve ipek böcekleri dokudu kefenini...ince ve zarif
kuğular taşıdı tabutunu güller karanfiller papatyalar ağladı kuşlar
uçuşmuyorlar ötüşmüyorlar masalsız kaldı yavru kuşlar evvel zaman içinde diye
başlayan eski zaman masallarından mahum ,geçmişlerine meraklı gözlerle
bakan,eksik ve köksüz kaldılar. sarı kanarya ayrılmıyor yanı başından uçmaya
başlayamadı hala.yitip gider bu gidişle bir yırtıcının aç zamanında . buralarda
durulmaz deyip göç etti kimileri çok dil döktük gitmeyin dedik ,sızlayacak
kemikleri...dayanamıyoruz deyip gittiler.biliyorum dönecekler bir gün.hayat
kaldığı yerden devam edecek bir sıfır mağlup ta olsa.sen yine bir köşede...
yorgun fakat huzurlu gülümseyeceksin.ve bir daha bükülmeyecek boynun öksüz
kalmış çocuklar gibi...
ÖZLEDİK SENİ.
melahat
kırtekin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder