19 Ağustos 2015 Çarşamba

GİTMELERİN ARDINDA KALAN SÖZ BULUTLARI 3

bu mektubu sana ben değil ellerim yazıyor.kalem seni yazmak istiyor,kağıt seninle karalanmak istiyor.bu mektubu ben yazmıyorum.sana yazdığım mektupta bu son demiştim.bilirsin sözümde dururum daima.

            bu mektubu sana ben değil gözlerim yazıyor.gözlerini çok özlemiş te ondan yazıyor.ne zamandır göremiyorum gittiler mi diyor?iyi anlaşıyorduk oysa diyor.sonra kulaklarım , bizde yazıcaz diyorlar ve sesini özlediklerini yazıyorlar.alışmak kötüymüş diyorlar.sonra burnum da bir kaç satır yazmak istiyor.yastığımda sana ait koku ile uyanmayı özlediğini yazıyor.sonra ağzım,o susmak bilmez ağzım ne zamandır konuşmuyor.nefret ediyor kendinden ve herkes nefret ediyor ondan giderken ardından gitme diyemediği için herkes kızgın."sevmek,sevdiğini söylemek bu kadar mı zordu" diyorlar o da çaresiz susuyor.sonra o da yazıyor bir kaç satır."ama "diye başlayacak oluyor "sus" diyorlar cümlece.o da susuyor.ama gitmeyi kafaya koymuştun gitme desem de gidecektin ben bağırsam da duymayacaktın diyor.belki doğrudur belki de yalnızca vicdanını susturuyor.

            bu mektubu sana ben değil nefesim yazıyor.sensiz hep kesik kesik o yüzden iki kelimede bir virgül koyuyor.ve kısık kısık dön diyor.fazlasına takati yok tükeniveriyor.sonra saçlarım sarmalayıveriyor kalemi.ellerini ne kadar özlediklerini yazıyor.

            bu mektubu sana ben değil gittin gideli rahat vermeyen düşlerim,kabuslarımdan boncuk boncuk döktüğüm terlerim ve tirtir titreyen yüreğim yazıyoro yüzden bazı kelimelerin harfleri korkusunun neticesi iyice bitişiktir.
ben durduğum yerde duruyorum elim ayağım kaşım gözüm dilim sana iki satır yazabilmenin kavgasında.olmaz diyorum .benden bilir.son demiştim.yalan söyleyemem diyorum.dinlemiyorlar.baktım olmayacak çaresiz izin verdim.benden bilme ne olur.ben çoktan alıştım alışamayan diğerleri.en uzun satırlar aklıma ait.gözlerimle bereber seni nasıl gördüklerini anlatıyor.üstündeki siyah cekete,siyah kazağa,gümüş kol saatine kadar,kahveyi nasıl içtiğine kadar,etrafı o çakmak gözlerin ile süzdüğüne kadar...sonra utanıp koşup dilime,sana olan duygularını anlatması için nasıl sıkı bir pazarlığa tutuştuğunu yazıyor.en uzun kıskançlığı tenim ile yaşadığını,sana en çok o dokunduğu için onu delice yok etmek isteyişini yazıyor.
            bu son diyemem sana.bir daha yazmak isterler mi bilemem.ama zamanını aldılarsa kendi adıma özür dilerim.hepsi bir ağızdan cevap yazmanı istiyor.yazarsan mutlu olacaklarmış.sen bilirsin.zorlayamam.
            bu mektubu sana ben değil;saç dibinden tırnak ucuna içim,dışım,ruhum,tüm benliğim yazıyor.ne yalan söyleyeyim hepsine katılıyorum.ben ve onlar seni çoook özlüyoruz...                                                                                                                                                                              melahat kırtekin...
           




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder