28 Mart 2017 Salı
bilinmeyen sevgili
seni tanımıyor yaşadığım şehir,yaşadığım ülke
seni içim tanıyor yalnız
dudaklarım telaffuz ediyor
gözlerim görüyor şeffaflığını
ancak gecenin ışğında aşinasın gözlere
uyku denen illetin en tatlı yerinde
seni yaşadığım şehir bilmez
ağaç kovukları bilir bir tek
ya da kaldırım araları
ya da denize nazır bir bank
simit atmaktan usandığım martılar bilir
ayağıma batan deniz kabukları bilir
bardak bardak akan kanım bilir
kanımı yudumlayan deniz bilir
seni yaşadığım ülke bilmez
esen rüzgar bilir
rüzgara değen dağ bilir
göl bilir dinginliğini
dere bilir asiliğini
yeşil bilir,mavi bilir,toprak bilir.
seni ben bilmem esasında
seni olsa olsa içim bilir
med cezir bilir
yakamoz bilir gözlerinin yakıcılığını
ve istanbul bilir beni fethedişini
sonra kız kulesi bilir hisarlar bilir set set
leyle ile mecnun aşkına şahit çilekler bilir.
ancak fuzulinin kaleminde can bulur sevdam
seni ancak geçmiş zamanların lisanları tarif eder
bizim lisanımıza sığmaz asaletin,şöhretin.
seni nebi anlatır belki de en güzel
seni hiç kimse ve hiçbir zaman değil
seni yanlız içim bilir....
seni yaşadığım şehrin sokak lambaları bilmez
kurumaya yüz tutmuş eylül ağaçları bilmez
göz yaşı taşıyan bulutlar bilmez
seni bilse bilse içim bilir
her aklıma geldiğinde içim erir.
Melahat Kırtekin
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder